21 Ocak 2010 Perşembe

YAZI DİLİ VE KONUŞMA DİLİ

Türkiye’nin millî lisanı “İstanbul Türkçesi”dir; buna şüphe yok! Fakat İstanbul’da iki Türkçe var: Biri konuşulup da yazılmayan “İstanbul ağzı”, diğeri yazılıp da konuşulmayan “Osmanlı lisanı”dır. Acaba millî lisanımız hangisi olacaktır?

İstanbul’da yazılan lisan doğal bir dil değil Esperanto gibi yapay bir dildir. Arapça, Acemce ve Türkçenin sözlüklerini ve dilbilgisi kurallarını birleştirmekle oluşan bu Osmanlı Esperantosu nasıl konuşma dili olabilsin? Her mana için en az üç eşanlamlı sözcüğü, her tamlama için en az üç şekli, her edat için en az üç karşılığı bulunan ve gereksiz sözcük yığını olmuş bu yapay dil nasıl canlı bir lisan haline girebilsin?

Demek ki İstanbul’da yazı dilinin konuşma dili haline geçmesi mümkün değil; O halde yalnız bir şık kalıyor: Konuşma dilini yazı dili haline getirmek! İstanbul halkının ve bilhassa İstanbul hanımlarının konuştukları gibi yazmak.
Ziya GÖKALP (Türkçülüğün Esasları)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder