13 Şubat 2010 Cumartesi

ANEKDOTLAR, TARİHİ FIKRALAR, HAZIR CEVAPLAR

AHMET RASİM'İN AYAKKABISI

Ahmet Rasim sakin bir insandı.Hiddetlendiği, bağırıp çağırdığı hiç görülmemiştir.O herkesle hatta kaldırım taşları ile dosttu.Bir gün bir arkadaşı ayakkabılarının çabuk eskidiğinden şikayet ediyordu.Ahmet Rasim :
-Ben bir ayakkabıyı beş yıldan az giymem, dedi.
Arkadaşı şaşırdı:
-Ama üstad, bu nasıl olur?
-Şaşılacak bir şey yok.Ben kaldırım taşlarına dostça muamele ederim, onlara okşar gibi basarım.Siz ayaklarınız kaldırım taşları ile kavga eder gibi yürüyorsunuz.Bütün mesele sizin de düşmanlığı bırakarak dost olmanızdadır.



YERE DÜŞEN NEYMİŞ?

Neyzen Tevfik'in yardım kabul etmediğini bilen bir dostu cebinden çıkardığı parayı farkettirmeden yere koymuş ve:
-Neyzen, demiş.Hırkanın cebinden para düşürmüşsün.
Neyzen Tevfik, kendisine yardım eli uzatan bu dostuna sıcak bir tebessümle şu yanıtı verir:
-Yere düşen şey sizin altın kalbinizdir,dostum.


SADEDE GEL

Mehmet Emin yurdakul, milletvekili iken kürsüde konuşmalarını fazlaca uzatır ve diğer vekilleri sıkarmış.Böyle bir konuşma yaparken etraftan müdahale ederler:
-Hadi artık sadede gel!..
Şair, istifini bozmadan yanıtlamış:

-Sadede benden sonraki arkadaş gelecek!


ADALET BAKANININ ADALETİ

Ahmet Vefik Paşa bir dönem adalet bakanlığı vazifesinde bulunmuştu.Bir alacaklının şikayeti üzerine borcunu ödememekte direnen bir vatandaşı kahve içmek bahanesiyle bakanlık dairesine çağırtır.Adam daireye gelince Ahmet Vefik Paşa, onun at ve arabasını derhal sattırarak bedelini alacaklıya verdirir.Borçlu adama da dönerek:
-Yürümek, borçlu olarak arabaya binmekten daha şereflidir
, der...


BİR DAMLA KAN VE BİN ENDİŞE

Bir gün Şirazlı Sadi'ye sordular:
-Üstad, sizce insan nedir?

-Yek katre-i hunest ve hezar endişe,der Sadi. Yani "Tek damla kan ve bin endişe!..."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder