16 Ocak 2010 Cumartesi

TEVRİYE




Edebiyatta nükte yapmak amacıyla bir sözcüğü birden fazla anlamıyla kullanma sanatıdır. Bu sanatta kelimenin iki gerçek anlamından biri yakın biri uzak anlamdır. Sözün yakın anlamı söylenir, uzak anlamı kastedilir. Daha doğrusu uzak anlam okuyucunun hemen kavrayamayacağı biçimde gizlenir. Okur yakın anlamla oyalanır fakat anlatılmak istenen uzak anlamı sonra fark eder böylece şiire güzellik katılmış olur.

Bu kadar letâfet çünkü sende var
Beyaz gerdanında bir de ben gerek

Bu dizelerde ben sözcüğüyle tevriye yapılmıştır. “Ben” yüzde bulunan siyah lekelerdir.Bu yakın anlamdır uzak anlamında ise şairin kendi kişiliği,birinci tekil şahısı olan “ben” vardır.

Sarımsak da acı; ama her eve lazım bir dişi

Sarımsağın tanesi parçası anlamındaki diş yakın anlamdır, Hemen akla geliyor. “bayan, kadın” anlamındaki dişi sözcüğü ise uzak anlamındadır.

Dedim dilber niçin sararıp soldun
Dedi : Çekdiceğim dil yâresidir.


“Dil yâresi” sözünde tevriye vardır.Dil sözcüğü hem “tat alma organı” hem de “gönül, yürek” anlamlarında kullanılmıştır.Şair, yakın olan dilindeki yaranın kendisinin sararıp solmasına yol açtığını söylerken uzak anlam olan bir güzele olan aşkı nedeniyle böyle sararıp solduğunu anlatmak istemiştir.

Sordum nigârı dedi ahbab
Semt-i Vefa’da doğru yoldadır.


Bu mısralarda “Vefa Semti” sözleri ile tevriye yapılmıştır.Vefa sözcüğünün ilk anlamı sözünde durmaktır. Uzak anlamı ise İstanbul’da bir semt adıdır.

Biri var pencerede
Pencere önlerinde ağlar, durur.

Bu dizelerde “ağlar, durur” sözlerinde tevriye vardır. Sözcük “ağlamak” eyleminin geniş zaman çekimi olarak ve “balık ağları” Yakın anlam olarak “ağlamak” anlamı söylenirken uzak anlam dairesinde “balık ağları” kastedilmiş, böylece tevriye yapılmıştır.

Bana Tahir Efendi kelp demiş.
İltifatı bu sözde zâhirdir.
Mâlikî benim mezhebim zira
İtikadımca kelp Tâhir’dir.


“Tâhir” sözcüğünde tevriye vardır.Birincisi temiz anlamında kullanılması, ikincisi ise özel isim olmasıdır. Şair kelp diye bahsettiği köpeğin Malikî mezhebine göre temiz olduğunu söylüyormuş gibi davranıyor; ama asıl kastettiği anlam kendisine kelp(köpek) diyen Tahir Efendi’nin köpek olmasıdır.

Ulusun, korkma nasıl böyle bir imanı boğar
Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar.


“Ulusun” sözcüğündeki tevriyeyi hemen görmüş olmalısınız.İki gerçek enlemından biri milletin ulu, yüce olduğudur. İkincisi ise medeniyet adlı tek dişi kalmış canavarın homurtusu olan “uluma” eylemidir.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder